
Omega 3, Kilo Vermeye Yardımcı Mı?
Obezite, vücutta anormal veya
aşırı yağ birikimi olarak tanımlanır ve küresel bir pandemi olarak kabul
edilmektedir. Fazla olan bu yağ dokusu birçok metabolik hastalığın oluşma
riskini arttırdığı gibi kişinin dış görünüşünden memnun olmamasına da sebep
olmaktadır. Bu yazımızda omega-3 yağ asitlerinin kilo yönetimi sürecine
etkisini konuşacağız.
Omega-3, vücutta bağışıklık sistemini güçlendirmek, inflamatuar süreçleri azaltmak, demans riskini azaltmak, bilişsel fonksiyonu arttırmak, göz sağlığını desteklemek gibi birçok temel fonksiyonun gerçekleşmesine yardım eden ve hücre zarının yapı taşı olarak kullanılan uzun zincirli çoklu doymamış yağ asididir. EPA, DHA ve ALA olmak üzere 3 farklı türü bulunur. ALA formu bitkisel kaynaklı, EPA ve DHA ise genellikle deniz ürünleri kaynaklıdır. Vücudumuz tarafından doğal olarak üretilmediği için omega-3’ü besinler yoluyla vücudumuza almamız gerekmektedir.
Omega-3 yağ asitlerinin yukarıda bahsetmediğim önemli 2 görevi daha vardır: vücuttaki trigliserid seviyelerini kontrol altında tutmak ve bizi kalp-damar hastalıklarından korumak.Omega-3 yağ asitlerinin bu etkilerine bağlı önemi ilk defa Grönland Eskimoları üzerinde yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Geleneksel gıdalar yüksek oranda yağ içermesine rağmen, Eskimolar’ın neredeyse kalp-damar hastalıklarına hiç yakalanmadıkları görülmüştür. Düzenli olarak omega-3 alan kişilerde trigliserid ve kan basıncı seviyelerinin düştüğü, yüksek tansiyon varsa normal seviyelere gerilediği görülmüştür.
Kilo yönetimi sürecinde omega-3’ün vücudumuza faydalarına bakacak olursak özellikle EPA ve DHA formunun ağırlık kaybı sürecini destekleyebileceği1 belirtilmektedir. Yeterli omega-3 yağ asidi alımının kilo alma riskini azalttığı vurgulanmıştır.
Bu sebeplerle omega-3 yağ asitlerinikilomuzu yönetme, yağ kütlemizi kontrol altında tutmave hastalıklardan korunma amacıyla yeterli almak önemlidir. Temel besin kaynakları sardalya, hamsi, somon ve uskumru gibi yağlı balıklar ve deniz ürünleridir. Bitkisel kaynakları arasında ceviz, keten tohumu, soya fasulyesi ve yeşil sebzeler de bulunur ancak bu kaynaklarda ALA formundadır ve vücuttaki biyoyararlanımı çok daha azdır. Haftada 1-2 kez balık tüketimini, yeterli omega-3 alımı açısından tavsiye etmekteyiz. Eğer bu tüketimi sağlayamıyorsanız doktor ve diyetisyen kontrolünde omega-3 takviyesi kullanımı değerlendirilebilir.
Kaynaklar:
- Atan, Ramazan Mert, and Nihal Zekiye Erdem. "Ağırlık yönetiminde Omega-3 çoklu doymamış yağ asitlerinin rolü." Beslenme ve Diyet Dergisi (2021).
- Çelebi, Şaban, Hatice Kaya, and Adem Kaya. "Omega-3 yağ asitlerinin insan sağlığı üzerine etkileri." Alinteri Journal of Agriculture Science 32.2 (2017): 105-112.
- ÖZBAY, Dyt Işıl. "BALIK YAĞI KULLANIMI VE DÜŞÜK OBEZİTE RİSKİ."
- https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/omega-3-faydalari-nelerdir-omega-3-ne-ise-yarar